İneklerde Yavru Atma ve Düşük

İneklerde yavru atma ve düşük genellikle gebeliğin 42. günü ile 260. günleri arasındaki yavru kaybına verilen isimdir. Daha erken dönemde olan fetüs kayıpları erken embriyonik ölüm olarak adlandırılırken, 260. günden sonraki yavru kayıpları ölü doğum olarak adlandırılmaktadır. Yavru atma ve düşük ülkemizde ve dünyada oldukça önemli bir sorundur. İşletmelerde yavru atma ve düşük oranı %3 ile %5 arasında genellikle normal kabul edilmektedir. Fakat %5 üzerindeki oranlar ciddi bir problemin habercisidir.

İneklerdeki bu önemli sorun ciddi ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle özellikle büyük işletmeler için oldukça önemli ve kritik faktörlerden birisidir. Çok sayıda hayvan içeren çiftliklerde yavru atma ve düşük durumları sürekli olarak takip edilmeli ve kayıt altında tutulmalıdır. Aniden yavru atma sayısının artması, yavru atma oranının %3’ün üzerinde olması, erken embriyonik ölümlerin veya ölü doğumların artması durumunda mutlaka uzman bir veteriner hekime danışılmalı ve sorun belirlenerek çözüm üretilmelidir.

İneklerde Yavru Atma ve Düşük Nedenleri

İneklerde yavru atma ve düşük durumunda akla ilk olarak enfeksiyöz nedenler gelse de; yavru atma ve düşüğün nedenlerini enfeksiyöz nedenler ve enfeksiyöz olmayan nedenler olarak 2’ye ayırmak daha doğru olacaktır.

Genetik nedenler ilk olarak sayacağımız faktördür. Fakat ineklerde yavru atma ve düşük durumuna genetik faktörlerin etkisi ile ilgili net veriler maalesef yoktur. Bu nedenle sıklığı da bilinmemektedir. Genetik faktörlere bağlı yavru atma çok sık teşhis edilmez ve çoğunlukla bireysel sorunlar olarak karşımıza çıkar. Genellikle erken dönemde yavru atmaya veya erken embriyonik ölüme neden olur.

Isı stresi sayacağımız bir diğer faktördür. Fakat ineklerde ısı stresi yavru atma ve düşükten ziyade genellikle gebe kalma sorunlarına neden olur. Bunun yanında gebe olan ineklerde ısı stresi fetal hipotansiyona, hipoksiye ve asidoza neden olarak anne karnındaki yavruyu etkiler ve düşüğe neden olabilir.

Toksik ajanlar ineklerde düşüklere veya erken embriyonik ölümlere de neden olabilir. Sığırlar, gübre nitritleri ve nitratlarına veya belirli koşullar altında (örneğin stres durumu) bitkilerde bulunan nitratlara karşı hassastır. Bir ineğin yüksek düzeyde nitrit veya nitrata maruz kalması durumunda özellikle gebeliğin son dönemlerinde yavru atma meydana gelebilir. Bazı bilimsel çalışmalar, zearalenon gibi mikotoksinlerin çok yüksek seviyelerde sığırlarda düşüklere neden olabileceğini, ancak bu seviyelerin normalde “doğal olarak kontamine” yemlerde bulunmadığını göstermiştir. Benzer şekilde, aflatoksinle ilişkili düşüklere ilişkin tek rapor, ineğin sağlığının da toksin nedeniyle ciddi şekilde tehlikeye girdiği durumlar gibi görünmektedir.

Ergot alkaloitleri, çeşitli bitkilerin tohumlarında ve buğday, yulaf ve çavdar gibi tahıllarda yetişen Claviceps mantarı tarafından üretilen bir toksindir. Bu toksinler süt sığırlarında düşüklerin yanı sıra diğer sağlık sorunlarına de neden olabilir.

A ve E vitaminleri, selenyum ve demirin sığırlarda abortusa neden olduğu bazı uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Fakat bu konuda yapılan bilimsel çalışmalara baktığımızda sadece A vitamini ile alakalı çalışmaları görmekteyiz.

İneklerde yavru atma ve düşük ile yapılan tespitlerin birçoğunda enfeksiyöz nedenler karşımıza çıkmaktadır. Yani ineklerde yavru atma durumu çoğunlukla enfeksiyöz ajanlara bağlı olarak ortaya çıkar.

İneklerde Yavru Atma ve Düşük – Enfeksiyöz Nedenler

Actinomyces pyogenes, Bacillus, Streptococcus spp. gibi birçok ortamda ve çevrede yaygın olarak bulunan bakteriler ineklerde yavru atma ve düşük problemlerine de sebebiyet verebilmektedir. Bu mikroorganizmalar genellikle ineğin dolaşım sistemi yoluyla plasentaya ve fetüse ulaşır. Bu bakteriler inekte hastalık semptomlarına neden olmasa da, fetüste bağışıklık sistemi tam olarak gelişmediğinden fetüste çoğalıp bakteriyel soruna neden olabilir. Sonuçta hayatını kaybeden fetüs dışarı atılır. Yapılan bazı bilimsel çalışmalar, bu bakterilerin sığırlarda en yaygın düşük nedeni olduğunu göstermektedir.

Brucella abortus adı verdiğimiz bakteri gelişmiş ülkelerin çoğunda artık bir sorun olmaktan çıkmış olsa da ülkemizde maalesef sorun olmaya devam etmektedir. Bruselloz, çoğunlukla gebeliğin ikinci yarısında (genellikle ~7 ay) düşüklere neden olur.

Campylobacter fetus venerealis sığırlarda genellikle kısırlık veya erken embriyo ölümlerine neden olan bir bakteridir. Çoğunlukla erken embriyo ölümlerine neden olsa da gebeliğin 4 ila 8 ayı arasında da ineklerde yavru atma ve düşüğe neden olduğu görülmüştür. Campylobacter fetus fetus ve Campylobacter jejuni sindirim yoluyla ve ardından plasentaya hematojen yayılım yoluyla bulaşır. Her ikisi de genellikle gebeliğin son yarısında nadir de olsa düşüklere neden olur. 

Haemophilus somnus sığırlarda önemli bir düşük nedeni değildir. Fakat deneysel enfeksiyonun ardından düşüklerin gerçekleştiğine dair raporlar bulunmaktadır. Önemi konusunda bazı tartışmalar olsa da kısırlığa neden olduğu bildirilmektedir.

Leptospira spp. türleri arasında L. pomona ve L. hardjo öncelikli olarak karşımıza çıkan etkenlerdir. L. pomona genellikle gebeliğin son 3 ayında yavru atmaya neden olur. Bu bakteri kaynaklı yavru atma nadir olarak karşımıza çıkar. Çünkü sığırlar ana konakçı değildir. Bu bakteri ineğe enfekte yabani hayvanlardan ve genellikle bu hayvanların idrarıyla kirlenen su yoluyla bulaşır. L. hardjo isimli bakterinin ise ana konakçısı sığırlardır. Bu mikrooorganizma ineklerin böbreklerinde ve üreme yollarında kronik enfeksiyona neden olur. Bu kronik enfeksiyonlar erken embriyonik ölüme, düşüklere, ölü doğumlara ya da erken, zayıf buzağıların doğmasına neden olabilir.

Listeria monocytogenes enfeksiyonları sığırlarda başka belirtiler ile beraber yavru atma sorunlarına da neden olabiliyor. Listeria, sığır çiftliklerinde ve çevredeki birçok yerde bulunabilir. Ancak hastalık salgınları genellikle düşük kaliteli veya bozulmuş silajda bulunan yüksek bakteri popülasyonu ile ilişkilidir. Düşükler bakterinin bulaşmasından yaklaşık 1 hafta sonra meydana gelir ve en sık gebeliğin son 3 ayında karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanında farklı dönemlerde görmekte mümkündür.

Ureaplasm diversum ve Mycoplasma bovigenitalium nadir olarak karşımıza çıkan ineklerde yavru atma ve düşük nedeni olarak sayılabilir. Bu organizmalar aynı zamanda kısırlığın bulaşıcı nedenleri olarak ta söylenebilir. Bu mikroorganizmalar normal, sağlıklı ineklerin üreme sisteminde de bulunabilir. Bu nedenle düşük ve kısırlık ile ilişkilerini net olarak saptamak çok mümkün değildir.

Bovine Viral Diarrhea (BVD) yapılan çeşitli araştırmalarda sığırlarda en sık karşılaşılan viral düşük nedeni olmuştur. İneklerde enfeksiyon varlığında ilk trimesterde virüs plasenta yoluyla büyüyen fetüse ulaşırsa erken embriyo ölümü veya düşük meydana gelebilir. Buzağı rahimden atılmazsa mumyalaşma görülebilir. Buzağı gebeliğin 42 ila 125. günleri arasında BVD virüsüne maruz kalırsa ve ölmezse kalıcı enfekte bir buzağı olarak doğabilir. Gebeliğin ikinci 3 ayında enfeksiyon düşük veya buzağının doğuştan kusurlu doğmasıyla sonuçlanabilir. Genel olarak, eğer bir buzağı son üç aylık dönemde virüse maruz kalırsa kanında BVD’ye karşı antikorlarla doğması dışında virüsün buzağı üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır.

Infectious Bovine Rhinotracheitis (IBR) başta solunum yolu belirtileri olmak üzere sığırlarda çeşitli hastalık belirtilerine neden olan, ciddi bir bulaşıcı herpes virüsü hastalığıdır. İneklerde yavru atma ve düşüğün önemli nedenleri arasında yer alır. Düşükler çoğunlukla 4. aydan itibaren meydana gelir.

Mantarlara bağlı enfeksiyonlar ineklerde çoğunlukla gebeliğin son 2 ayında düşüklere neden olmaktadır. Fakat bazen daha erken dönemlerde de yavru atma ve düşüğe sebebiyet verebilir. Bu tür yavru atma ve düşük sorunları genellikle kış ve bahar aylarında meydana gelir. Çünkü bu dönemde inekler genellikle kapalı alanlarda tutulur ve küflü saman veya silajlara maruz kalabilirler. Küf sporlarının, ineğin kan yoluyla plasentaya ve fetüse ulaştığı düşünülse de, dolaşım sistemine nasıl eriştikleri tam olarak anlaşılamamıştır.

Neospora caninum sığırlarda düşük dışında herhangi bir belirtiye neden olmayan protozoal bir parazittir. Neospora’ya bağlı düşükler genellikle sürüde gebeliğin ortasında (4-5 ay) meydana gelir. Bir sürüdeki birçok inek Neospora ile enfekte olabilir ve düşük yapmayabilir. Fakat enfekte olmayan sürü arkadaşlarına göre düşük yapma olasılıkları her zaman daha yüksektir.

Özetlemek gerekirse ineklerde yavru atma ve düşük problemleri ciddi buzağı kayıplarına dolayısıyla ekonomik kayıplara neden olan, oldukça önemli bir sorundur. Özellikle erken embriyo ölümleri ve yavru atma sorunu fazla olan işletmelerde mutlaka detaylı bir araştırma yapılmalı ve bu soruna neden olan temel neden belirlenmelidir. Neden belirlendikten sonra nedene yönelik olarak çeşitli aksiyonlar alınmalı ve çözümler üretilmelidir. Bu nedenle her zaman yavru atma ve düşük sorununda uzman birisine danışmakta fayda vardır.

Sıkça Sorulan Sorular

İneklerde yavru atma neden olur?

İneklerde yavru atmaya birçok faktör neden olabilir. Genellikle çeşitli enfeksiyonlar bunun nedenidir. Yavrunun hangi dönemde atıldığı, sürüde kaç hayvanın yavru attığı, atılan yavrunun genel durumu gibi faktörler nedenin belirlenmesi açısından önemlidir.

Gebe ineklerde yavru atma belirtileri nelerdir?

Yavrunun atıldığı döneme göre çeşitli büyüklerde fetüs veya yavru gebe ineğin rahminden atılmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu